Page 26 - Kasım_2022
P. 26

ÖYKÜ





                                                                 verm șt .  Arkadașları   le  b rl kte  köpeğ   yoldan
                                                                 almıșlar ve ona b r mezar kazmıșlardı. Çocukça b r
                                                                 öfke   le  asfalt  yolda  köpeğ   ezen  arabayı  günlerce
                                                                 beklem șlerd .  Geçen  her  arabayı  köpeğ   ezen  o
                                                                 araca  benzetm șler,  adeta  nöbet  tutmușlardı;  ne
                                                                 var k  o araç b r daha o yoldan h ç geçmed .
                                                                   Bu  maceralarla  yaz  tat l   b ter,  okul  açılır  ve
                                                                 çocuklar, tekrar yaz gel nceye kadar gazete kapma
                                                                  ș ne ara ver rlerd . Okul, onlar  ç n sadece b r okul
                                                                 değ l,  adeta  b r  eğlence  yer yd ;  çünkü  onlarca
                                                                 çocuğu bașka nerede göreb l rlerd  k ? Ayrıca yaz
                                                                 boyunca  yol  kenarında  toplayıp  okudukları
                                                                 gazeteler  sayes nde  yepyen   b lg lerle  dolu
           uzun mesafe koșusu o zaman bașlardı. Onun l seye
           kadar  devam  eden  koșu  merakı  belk   de  oradan   bașlıyorlardı okula; okulun korkulacak yanı yoktu.
           gel yordu. Hızlı olan ve nefes  kuvvetl  olan, yolun  Teneffüsler  uzundu, hemen takım kurarlardı, maç
           kenarındak   gazeteye  ulașır  ve  heyecanla  alıp    bașlardı.
           arkadașlarına sallardı:                                       Çocuklar o günlerde çok mutluydular, bol bol
                  -Bugünkü gazete, taze gazete bu!               oyun  oynadılar  ve  çok  güzel  b r  eğ t m  aldılar;
               Gazetey  yakalayanın bu sev nç çığlıkları ötek ler  çünkü onlar çok  y  öğretmenlere denk gelm șlerd .
            ç n  hüzün  kaynağıydı;  çünkü  gazetey   yakalayan          Onlar  șanslı  çocuklardı;  çünkü  köyler   çocuk

           çocuk,  okumaları   ç n   z n  vermezse  ötek ler n   doluydu.
           el nden  b r  șey  gelmez,  boynu  bükük  uzaktan           Onlar  șanslı  çocuklardı;  çünkü  ısınacakları
            zlerlerd ,  yan   her  șey,  gazete  sah b n n   nsafına  odunu   okula   kend ler    götürüyorlardı   ve
           bağlıydı. Gazetey  kapan çocuk cömert günündeyse      sorumluluk  duygusu  küçük  yașlarda  s nm șt
           heps  gazeten n b r parçasını alır ve ezberlerces ne  benl kler ne.
           satır satır okurlardı.                                    Onlar șanslı çocuklardı; çünkü ab  ve ablalarıyla,
              Günler ve haftalar böyle devam ett . Büyükler n n  akraba  ve  komșu  çocuklarıyla  okumușlardı
           “Asfalt  kenarına  g tmey n!”  uyarılarını  pek       b rleșt r lm ș sınıflarda; onlar paylașmayı, b rl k ve
           d nleyen olmadı; çünkü asfalt onların aydınlanma      beraberl ğ  daha o yașta öğrenm șlerd .
           ocağıydı.  Çocukların  bütün  okuma  așkı,  gazete      Onlar  șanslı  çocuklardı;  çünkü  onların  adına
           toplamak  ve  okumak  üzer ne   nșa  ed lm șt .       “asfalt”  ded kler   ve  onlara  karșılıksız  taze  b lg
           Çocuklar,  öğle  vakt   hava  ısınıp  hayvanlar       sunan  b r  aydınlanma  ocağı  vardı;  bugün  tüm
           susayınca onları “döllük” denen yere götürürlerd ;    asfalt yollar meden yete çıksa da o zamanlar, o yol;
           çünkü  hayvanlar  sıcakta  yer nden  kıpırdamaz  ve   gazeteye, okumaya ve aydınlığa çıkıyordu.
           ağaç  gölges nde  yatarlardı.  Hayvanlar  d nlen rken          Saatlerd r  soluğunu  tutmuș  g b   verd   aldığı
           köyün çocukları bazen gazete okur bazen de oyuna      nefes .  Gözlüğü  yüzünden  kaymıș,  yanakları
           dalarlardı.  Her  gün,  yen   b r  oyun  ve  yen   b r  nemlenm șt .  Gazetey   burnuna  götürüp  kokladı,
           heyecandı.    İk nd    vakt    hava    b raz   daha   Çocukluğunun kokusunu çekt   ç ne:

           ser nley nce  hayvanlar  yer nden  kalkar  ve  tekrar        -  Gazete,  ded ,  gazete!  Bugünün  gazetes ,  taze
           otlamak  ç n yola koyulurdu; çocukların da oyunu      gazete bu! Aydınlanma ocağım bu…
           yarıda kalırdı.                                               Küçük  torununun  koșarak  odaya  g rmes yle
             B r  keres nde,  y ne  köyün  çocukları  asfaltın   dalıp  g tt ğ   hatıralardan  uyandı.  Torunu  el ndek
           kenarında  sıralanmıș  ve  gazete  kapma  telașında   gazete parçasını sallıyordu:
            ken onun köpeğ  yola atlamıș ve fec  halde can           -Dede! Dedec ğ m bana gazete okur musun?
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31