Page 25 - Kasım_2022
P. 25

ÖYKÜ




                                      AYDINLANMA OCAĞI


                                                                                Yazan: Mahmut DEMİR
                                                                              İlçe Milli Eğitim Müdürü


                                                                  asfalta  doğru  yola  çıkarlardı.  Hemen  hemen  her

                                                                 gün,  yaptıkları,  b rb r ne  benzeyen  eylemlerden
                                                                 b r yd   bu;  hayvanları  almak  ve  doğruca  asfalt
                                                                 kenarına   nmek.  Hayvanları  asfaltın  kenarında
                                                                 otlatmak  heps n n  çok  hoșuna  g d yordu;  çünkü
                                                                 h ç b nmed kler  ve çok az gördükler  araçlar asfalt
                                                                 yoldan  geçer  ve  çocuklar  onları  hayranlıkla
                                                                  zlerlerd .
                                                                       Yaz aylarında köyün çocukları asfalt kenarına
                                                                 d z l r  ve  gelecek  araçları  gözlemeye  bașlarlardı.
                                                                 Arabalar onlara yaklașmaya bașlayınca eller ndek
                                                                 gazete parçalarını alır, gelen araçlara doğru sallar:

               Akșam haberler n   zled kten sonra telev zyonu    “Gazete,  gazete  gazete!”  d ye  bağırırlardı.  Otobüs
        kapadı.  Babadan  kalma  koltuğuna  geç p  gazetey       tam  yanlarından  geçerken  sesler n   olab ld ğ nce
        aldı  el ne.  Bu  saatler,  onun   ç n  günün  en  key fl   yükselt r  ve  tam  önler nden  geçerken  muav n n
        saatler yd ;  matbaa  kokusu,  kâğıt  kokusu  ve         camı açıp gazetey  onlara doğru fırlatmasını hayal
        hayatın kokusu… Uzun zamandır değ șt rmed ğ  ve          ederlerd .  Otobüsün  camında  h çb r  hareketl l k
        artık    gözler ne    uymayan      kalın   çerçevel      gözlenmez  ve  uzaklașmaya  bașlarsa  heps n n
        gözlükler n  burnunun üzer ne  nd rd  ve gazetey         üm d   kırılır,  koșmaktan  pençe  pençe  allașan
        adeta  yudum  yudum   çerces ne  okumaya  bașladı.       yanakları ve b r türlü düzene koyamadıkları nefes
        Ön sayfanın altlarında, köședek  küçük b r habere        alıșver șler    le  öylece  d k l p  kalırlardı;  ama
        gözü   l șt .  “Eğ t mde  Yen   B r  Dönem  Bașlıyor”    otobüs gözden kayboluncaya kadar gözler   le onun
        bașlıklı b r haberd  bu. Ell  öğrenc l  küçük b r köy    g d ș n   tak p  ederlerd .  Tam  “Atmayacak  artık…”
        okulunun  haber yd .  Fotoğrafta  gülümseyen,            derken b r gazete parçası camdan atılır ve  ște,
        küçüklü büyüklü, esmer çocuklar vardı. En öndek
        küçük  çocuk  ayakkabılarını  ters  g ym șt   ve
        yanında  duran  çocuğun  da  yakası  kaymıș  ve
        önlüğü  toz  olmuștu.  Gözler    le  cümleler   tak p
        ederken gözler  buğulandı, vücudu gevșed  ve çok
        ötelerden kulağına tanıdık b r ses geld :
               -Gazete, gazete, gazete!

            “Durur mu acaba, nerede durmalıyım? Nereden
        atarsa  nereye  düșer  ve  ben  nasıl  yet ș r m?”  d ye
        düșünüyor  ve  c ğerler   parçalanırcasına  koșuyor,
        koșuyor, koșuyordu…
        Çocuklar  b n  b r  heyecanla  köyden  kalkar,  b rkaç
        k lometre uzaktak
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30