Page 33 - Ondan Sonra Haziran 2023
P. 33
ÖYKÜ
Üm t DEĞER
YALNIZLIK Bozüyük Fen L ses
Türk D l ve Edeb yatı Öğretmen
Böyle b r z yaretç y bekl yordu demek k . An den
ortaya çıkan bașı sonu bel rg n güçlü b r yel benden
önce davranıp yılan g b kıvrılarak çer dalarken
gözler m șașkınlıkla çevremde gez nd rsem de
kend me gelmem uzun sürmed . Ted rg n, ürkek
adımlarla avluya g rd m. Y ne b l nçl b r varlık g b
kapanan kanatlar arkamdan s ns s ns
gülümsüyordu. B r an ürperd m ancak dönüp
bakmadım.”
“Sol tarafımda, b r zamanlar sıkı d s pl n çer s nde
d z len ateș kırmızısı ve altın sarısı kad feler
sınırlarını așıp ç çe geçerek çoktan solmuș; amansız
b r savașta yen l p tesl m olan dam mahkûmları g b
boyunları bükük öylece duruyorlardı. Toprağı
çapalayıp otları ayıklayacak, onları özenle sulayacak
... “Daracık, dolambaçlı sokaklarda; her b r naz k ellerden; müșf k sözlerle tenler n okșayacak
duvarlarla çevr l , avluların ç nde yükselen k katlı, tatlı b r d lden uzun süred r yoksun kaldıkları
köhne b naların arasında yapayalnız yürüyordum. En bell yd . B r arada düz nelerce de olsalar yalnızdılar;
ufak b r hıșırtı ya da çatırtı duyulmuyordu. Yer yer onları yalnızlık mahvetm ș, yalnızlık bu hâle
dökülmeye bașlayan kerp ç evler n boydan boya get rm șt .”
uzanan ahșap balkonları bomboștu. Ger s nde ç ft göz “D ğer tarafta sebze bahçes per șandı. İr
gen ș pencereler tül perdelerle sıkı sıkıya örtülmüștü. domatesler n tombul bedenler nde kurtçuklar
K msec kler yoktu, her yer ıssızdı fakat b r ler o kurșun yaralarına benzeyen s yah del kler açmıș, bu
perdeler n ardına saklanmıș, esrareng z ve tehl kel yaralardan kaybett ğ kanla yeș le çalan domatesler
gözlerle hareketler m tak p ed yordu sank . Perdeler oldukları yere yığılıp kalmıștı.
huzursuzca sağa sola oynuyor, öfkel b r merakla
salınıyordu ama evler de boștu. B l yordum kurtlar,
kușlar, böcekler b le terk etm șt köyü. El ayak
çek lm ș tașlı sokaklardan h ç rüzgâr es nt s ,
avlulardan tek b r köpek ses b le gelm yordu.”
“Gözdağı vermek sterces ne nen haf f s sle b rl kte
etrafım puslanmaya bașlamıștı. Gökyüzü kurșunî
bulutlarla kaplıydı. Sırf havada değ l göz alab ld ğ ne
her yerde gr n n yașamı boğan tonları hak md . Evet
gr her șeye șlem șt ya da bütün renkler ç ne
hapsetm șt . Kend ler n oldukları g b fade etme
özgürlüğünden yoksun renkler gr n n
boyunduruğunda kaybolmuș cılız b rer yansımadan
barett ler sadece.”
“Ben daha dokunmadan pas tutmuș dem r
parmaklıklı s yah kapının kanatları gıcırdayarak
önümde ağır ağır açıldı.