İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Hüseyin GÜMÜŞ´ün BADEP konuşması :

             Sayın Konuklar,

 Konuşmama bir annenin eşi; dört evladın da babası olarak başladığımı bildirmek isterim. Ebeveynler olarak bizlerin yavrularımıza her yaklaşımımız, her davranışımız, her mesafemiz zirvedeki bir kar tanesi tesirindedir ki bu tane evinizin, sokakların, arkadaşların ve sosyal çevrenin etkisi ile koca bir çığa dönüşür.

     Aslolan ve bize düşen bu çağın içine çer çöp ve çamur değil tertemiz kar tanelerini koyup bu birikintiyi tertemiz kılmaktır. Öyle bir varlık düşünün ki biyolojik varlığından karakterine kadar sizin bir uzantınız olsun…

      Anne karnında başlayan o hayran olunası süreçte annesi ile gıdalanan çocuk, doğunca “ana” dilini konuşacak, baba şefkati arayacak; bu ilgi ve ihtiyaçlar şekil değiştirerek ömrünün tamamında evlatlarımızın değişmezi ve en büyük yardımcıları olacaktır.

      Bu halde; anne ve babanın dünyaya getirme sorumluluğunu taşıması yanında yapması gereken çok daha mühim işler vardır. “Örnek vermek için örnek olmak” bilinciyle bir hayat büyüttüğümüzü ve zincirdeki bu halka ile gelecekteki hayatları da etkilediğimizi unutmamalıyız.                                Sevgili misafirler; Her aile bir evren, her çocuk da bambaşka bir dünyadır. O yüzden çocuklarımıza tek tipçi bir anlayışla, onların kişisel özelliklerini göz önünde bulundurmadan yaklaşmamalıyız.

       Osmanlı’da Enderun Mektebinin kapısında yazılı olan; “Burada hiçbir balık uçmaya; hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz.” sözünü düstur bilmeli, onları tanımalı, dinlemeli ve anlamalıyız. Bu ifade eğer almasını bilirsek bizler için büyük mesajlar taşımaktadır. Çocuğumuzu en iyi tanıyan ve ona en iyi örnek teşkil edebilecek yardımcılar bizler olduğumuza göre bu sorumluluğu doğru taşımalıyız.

       Onu tehlikeye atacak şeyleri tanımamak, onun gittiği yere gidememek, onun takipçisi olduğu değeri yönlendirememek ve özellikle bir inanç sistemi oluşmasına destek olamamak karşılaşılabilecek olası bir sıkıntı halinde büyük bir kabahatin de bizde olması gerçeğini –üzülerek söylüyorum ki- ortaya çıkaracaktır.

                TV başında zaman öldüren birinin çocuğuna “ders ve kitap vurgusu yapması” Sigara ve alkol tüketimi olan birinin “zararlı madde ve sigara nasihati vermesi” Sosyal medyadan haberi olmayan birinin “tehlikeli sosyal yakınlıkları yasaklaması” Birbirlerine saygısı olmayan anne babanın “evlatlarına sevgi ve saygı anlatması” ve buna benzer birçok durum ebeveynlerin sorumlu oldukları nesil için nasıl tutarsızlıklar yaşattığı ve yaşatacağı ortadadır. Çağın her gereğini elinden geldiği kadar takip eden; en önemlisi de çocuğu ile iletişim kuran bir aile elbette ki pozitif yönde karşılığını alacaktır.

      Anne-babanın çocuklarımızın hayatındaki etkilerini çokça gündeme getiren ve bu konuda çokça çalışması bulunan Doğan Cüceloğlu; “İYİ İNSANLARIZ; AMA KÖTÜ YETİŞMİŞİZ.” Diyorsa bundan alacağımız çok büyük dersler var. Yine o: “Bir arabanın direksiyonuna oturmanın bir sorumluluğu olduğu gibi, anne baba olmanın da bir sorumluluğu vardır. Ana baba olmanın sorumluluğunun bilincine varamamış birinin yaptığı kazanın bedelini çocuklar yaşamları boyunca öderler.” Diyor. Sonuç olarak Değerli Misafirler, En büyük eğitim yuvasının aile olduğunu, bizlerde esecek minicik bir yelin çocuklarımızda rüzgar olarak karşımıza çıkacağını hemen her an aklımızda tutmalı ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.

 

    Bozüyük ilçesi olarak bir eğitim kentiyiz. Eğitimi üçlü bir sac ayağı olarak düşünüyoruz. Okul, aile ve öğrenci... eğer anne babaları eğitimin içine ilgi alanına paydaşlığına alamazsak başarı şansımız o oranda azalıyor. Hem Açev hem de Badep alanında bir adım attık. Yeterlimi tabii ki değil, gelecekte anne babaların ilgisiyle daha çok kesime ulaşacağız. Bu duygularla bu kurslara ilgi gösteren ve bu eğitimi alan anne babaları yürekten kutluyor, hepinizi saygı ile selamlıyorum.